Küresel trombositten zengin plazma (PRP) pazarının 2022 yılında 627,9 milyon dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir ve 2023 ile 2030 yılları arasında yıllık bileşik büyüme oranının (CAGR) %15,1 olacağı öngörülmektedir. Bu büyüme, spor etkinliklerine artan katılım ve buna bağlı spor yaralanmalarının yanı sıra kozmetik cerrahideki artıştan kaynaklanmaktadır. Ayrıca, PRP'nin araştırma alanındaki artan uygulamaları da sektörün büyümesini desteklemektedir.
PRP kullanımı son yıllarda spor yaralanmaları, ortopedik rahatsızlıklar ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde artış göstermiştir. PRP büyüme faktörlerine odaklanır ve iyileşme süresini önemli ölçüde artırabilir. Buna ek olarak PRP, yara iyileşmesini ve onarım kaskadını destekleyen özelleştirilmiş ürünlerin kaynağı olarak rejeneratif tıpta önemli bir rol oynamaktadır.
PRP plastik cerrahide de gelişme göstermiştir. Biçim ve işlevi iyileştirmek için vücudun doğal onarım sürecini kullanarak umut verici sonuçlar göstermektedir. PRP'nin cilt gençleştirmede, cilt dokusunu ve rengini iyileştirmede ve kırışıklık derinliğini azaltmada birçok uygulaması vardır. Şu anda, PRP'nin mikroiğne enjeksiyonları ve topikal uygulamalarının "vampir yüz bakımlarında" kolajen üretimini ve cilt sıkılaşmasını iyileştirdiğine dair kanıtlar bulunmaktadır PRP ayrıca cilt pigmentasyon bozuklukları ve akne izlerini tedavi etmek için de kullanılmaktadır. Saç ekiminde, PRP büyüme faktörlerine bağlanabilir ve insan dermapapiller hücrelerinin çoğalmasını artırarak saç foliküllerinin oluşumuna ve korunmasına yol açabilir.
Trombositten Zengin Plazma pazarının 2022 yılında 342 milyon ABD doları değerine ulaşması ve 2023 ile 2032 yılları arasında %10,5'lik yıllık bileşik büyüme oranıyla (CAGR) 2032 yılına kadar 905 milyon ABD dolarına ulaşması beklenmektedir[2]. Trombositten Zengin Plazma pazarının %6'lık bir YBBO ile 2033 yılına kadar 746,09 milyar ABD dolarına ulaşması beklenmektedir.
ABD'nin tahmin dönemi boyunca küresel PRP pazarında %48,1'lik önemli bir paya sahip olması beklenmektedir. Almanya da %6'lık payıyla küresel pazarın gelişiminde önemli bir rol oynayacaktır.
